HER BİTKİ BİR HİKAYE ANLATIR
Bugün size Türkiye’de yalnızca Datça ve çevresinde doğal olarak yetişen endemik bir ağaçtan bahsetmek istiyorum: Datça hurması. Latincesi Phoenix theophrasti. Ege’nin kayalık kıyılarında rüzgâra karşı dimdik durur. Ne palmiye kadar gösterişli, ne de hurma ağacı kadar tanınmıştır, ama toprağın sakladığı büyük şifalardandır.
Etken Maddeleri
Datça hurmasının çekirdeği, yaprağı ve genç sürgünleri;
Çekirdeği Şifa Taşır
Halk arasında kurutulmuş çekirdekleri öğütülerek toz haline getirilir. Bu toz bağırsakları düzenler, mideyi rahatlatır. Lif oranı yüksektir, doğal prebiyotiktir. Özellikle kabızlık şikâyetlerinde kullanıldığı bilinir.
Bağışıklığı Destekler
Yüksek fenolik madde oranı sayesinde vücudun savunma sistemini güçlendirir. Soğuk algınlığı dönemlerinde çay ya da macun karışımlarına eklenir.
Enerji ve Dayanıklılık
Kuruyan meyvesi az şekerli ama yoğun besleyicidir. Uzun yürüyüş yapan köylüler tarafından yanlarında taşındığı anlatılır. Kana yavaş karışan bir enerji kaynağıdır.
Yaprağının Gizli Kullanımı
Genç yaprakları kaynatılıp suyu banyo ve kompreslerde değerlendirilir. Deriyi yumuşatır, tahrişleri hafifletir. Bazı bölgelerde saç dökülmesine karşı durulama suyu olarak da kullanılır.
Kullanım Şekilleri
Bu hurma ağacı yalnızca Datça Yarımadası’nın doğal bitkisidir. Dünyada birkaç küçük adada daha görülse de asıl yayılışı bizim topraklarımızdadır. Ne yazık ki nesli tehlike altındadır; bilinçli koruma olmadan geleceğe ulaşması zor görünmektedir.
Değerli okuyucularım,
Denizle dağın kesiştiği yerde yetişen Datça hurması bize şunu hatırlatır: Her coğrafyanın kendine ait bir şifası vardır. Kimi dalında saklar, kimi çekirdeğinde. Bu ağaç da Ege’nin sessiz nefesi, Anadolu’nun kıyıda kalmış hazinelerinden biridir.
Ege’nin Sessiz Şifa Ağacı yazısına ilk yorum yapan siz olun!
Ege’nin Sessiz Şifa Ağacı için yorum yap